Çalışma’da, dışsal kale alma hayattakinden daha derine gitmelidir. Aslında Duygusal Merkezin arındırılmasıyla ilgilidir. Bu Çalışma’nın büyük amaçlarından biri; negatif duygular, egonun tüm küçük duyguları, kibir, kendini beğenme vs. ile uyuşturulmuş olan Duygusal Merkezi uyandırmaktır. Dışsal kale alma (Çalışma anlamında) şuurlu çaba gerektirir, oysa içsel kale alma mekaniktir, yani hiç çaba gerektirmez fakat kendi kendine devam eder ve aynen negatif duygularda olduğu gibi kendi kendine büyür.
Akciğerler kendi başına bir şok veremez. Bunu yalnızca Hava'yı içeri alarak yapabilirler. Hava da kendisini alan bir şey olmadıkça bir şok veremez. Hava, Akciğerlere gelir ve daha sonra en kıymetli parçası (oksijen) seçilir ve Kan Dolaşımına karışır. Geri kalanlar (azot ve karbondioksit) reddedilir. Bütün yaratılmış şeyler şoklar ile çalışırlar. Bu şoklar olmasaydı ölmeye başlarlardı. Bedenin yaşamasını mümkün kılan bir mekanik şok -hava şoku- alırız. Neden nefes alıp veririz? Nefes alıp vermeden yaşayabilir miyiz? Nefes alıp vermek, içimizdeki mekanik bir şey midir, bizim adımıza düzenlenen bir şey midir, hazır sunulan bir şey midir? Ama İnsan'da kullanıma hazır olarak verilmeyen birçok şey bulunur. İnsan kendi kendini geliştiren bir organizma olarak yaratılır ve bunun ne anlama geldiği üzerine düşünürseniz, insana her şeyin kullanıma hazır sunulmadığını fark edersiniz. Belirli bir noktaya kadar her şey kullanıma hazır sunulur ama bu noktanın ötesinde her şeyin kullan
Yorumlar
Yorum Gönder